Olumsuzlukları nasıl eleştirebiliyorsak, hatta konunun muhatabını yerden yere vurabiliyorsak, olumlu şeyleri de takdir edebilmeliyiz. En çok eleştiriye kimler maruz kalır diye bir düşünecek olursak, hedef tahtasına en çok belediye başkanlarının koyulduğunu da görürüz! Rutin belediyecilik hizmetleri olan temizlik işlerini beceremeyen, fen işlerinde başarılı bir çalışma ortaya koyamayan, parkıyla bahçesiyle ilgilenmeyen her belediye başkanı eleştiriyi fazlasıyla hak eder. Enkaz edebiyatı ile yılları boşa geçirenleri ve taş üstüne taş koymadan beş yıl geçirenleri saymıyorum bile! Bu bağlamda Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, son dönemlerin takdiri fazlaca hak eden belediye başkanı olarak karşımızda duruyor. Hakkı sahibine vermek gerek. İlk döneminden beş, ikinci döneminden bir yılı geride bırakan İbrahim Sandıkçı, bu altı yıla gerçekten bir başarı hikayesi sığdırdı! Borçlu bir belediye devralmasına rağmen, ‘yeni başkan’ hastalığı olan enkaz edebiyatına hiç girmedi! Bugün Canik Belediyesinin 0 (sıfır) borçlu bir belediye olduğunu biliyor muydunuz? Bakın bu büyük bir başarıdır! Hem belediyenin borçlarını temizleyeceksin, hem çalışanlarının maaşlarını hakkıyla ve zamanında ödeyeceksin, hem belediyenin rutin hizmetlerini başarıyla yerine getireceksin, üstüne bir sosyal, kültürel ve istihdam odaklı projeler hayata geçireceksin! Ben bu yazıyı yazarken bir haber daha servis edildi; Canik Belediyesinin araç filosu dörde katlanmış. Adam durmuyor arkadaş!  Sokağın nabzını iyi tutan ve Caniklilerin sesine kulak veren İbrahim Sandıkçı'nın özellikle yaşlılarla ve gençlerle kurduğu başarılı iletişimi, sosyal medya hesaplarından keyifle takip ediyorum. Aynı gün içerisinde esnafla buluşan, gençlerle sohbet edip fikir alışverişi yapan, ev ziyaretleri ile sürekli Canik halkının konuğu olan İbrahim Sandıkçı, 'isteyen nasıl güzel yapıyor' bak diye bir çok belediye başkanına örnek gösterilecek bir seviyeye ulaştı! Belediyecilik adına yaşayarak öğrendiğim bir şey var ki, bu tür başarılar ciddi bir ekip işidir. Ekibini güzel kuran, güvene dayalı bir yönetim anlayışını benimseyen belediye başkanları her zaman başarılı olmuştur. Bunu sağlayamayanları ise biliyorsunuz. Sandıkta kaybolurlar. İşini severek yapan başkan yardımcıları, müdürler ve personel ile yoluna devam eden İbrahim Sandıkçı, daha uzun yıllar bu şehrin yerel yönetimlerinde örnek olmaya devam edecek gibi duruyor. Övmekten ziyade eleştirmeyi seven biri olmama rağmen İbrahim Sandıkçı'nın bu başarı grafiğini görmezden gelmenin haksızlık olacağını düşündüm. Yoksa her belediye başkanı böyle olmalı, milleti kendisine duyduğu güvenin karşılığını vermeli ve kenti için mücadele etmeli. Ama ne yazık ki, her belediye başkanı böyle değil! Ben belediye başkanı olsaydım, açık ve net söylüyorum ki, zerre ego ya da kibir yapmadan İbrahim Sandıkçı'yla oturur, 'Ağabey ne yapıyorsun, nasıl yapıyorsun?' diye akıl alırdım! Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.