Birileri Samsun için ısrarla 'Sağlık Kenti' diyor! Muayene sırası alınamayan, alınsa bile uzun kuyruklarda saatlerce beklenen bir sağlık kenti olur mu? Şehir merkezindeki devlet hastanelerinin tamamında büyük bir karmaşa hakim. İnanılmaz bir yoğunluk, ilginç bir kargaşa var! 1990'lı yıllardaki o uzun kuyrukların olduğu hastane görüntüleri yeniden yaşanıyor!
Merkezdeki hastanelerde yaşanan bu yoğunluğun sebebini merak edip, bir kaç kişiden bilgi almak istedim. Sağlık sektöründe görev yapan herkes, sanki aralarında sözleşmiş gibi ilçe hastanelerini işaret etti. İlçelerdeki hastanelerde branş doktorları yok! Misal; Kavak İlçesinde bir cilt sorunu yaşayan 80 yaşındaki Ayşe Teyze, muayene olmak için Samsun şehir merkezinde gelmek zorunda! Gidiş dönüş 100 km! Doktor iki tahlil verip de, muayene ertesi güne kalırsa vah teyzemin haline! Neden? Çünkü Kavak Devlet Hastanesinde cildiye doktoru yok! Ürolog da yok, KBB doktoru da yok! Ne yapsın Ayşe Teyze, Mehmet Amca?
Samsun'un 17 ilçesi var. Bu ilçelerin neredeyse tamamında benzer sağlık sorunları var! Haliyle insanlar, şehir merkezindeki devlet hastanelerine akın ediyor! Gazi Devlet Hastanesine günün hangi saatinde giderseniz gidin, inanılmaz bir yoğunluk söz konusu. İşte o yoğunluğun başlıca sebebi, ilçelerden gelen hastaların fazla olması. Kendi ilçesinde muayene olamayan, tedavi olamayarak merkeze gelen binlerce insandan bahsediyoruz. Merkez ilçelerin dahi yükünü taşıması mucize olan Gazi Devlet Hastanesi, diğer 13 ilçenin yükünü nasıl taşısın? Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de aynı tablo var.
Hiç bir şey şiddetin sebebi olamaz! Ama sağlık çalışanları ile hastalar ve hasta yakınları arasında yaşanan istenmeyen olaylara, üzülerek tepki gösterdiğimiz şiddet haberlerine, zemin hazırlayan da işte bu yoğunluk! Saatlerce kuyrukta bekleyen hastanın, 50 hastayla ilgilenmesi gerekirken 500 hastayla ilgilenen sağlık çalışanın gergin olması çok normal değil mi? Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, o yoğunluk içerisinde yaşanan tüm olayların sebebi de sorumlusu da şehrin sağlık yöneticileridir! Yönetemediğiniz yerde gerginlik olur, şiddet olur, Allah korusun dönüşü olmayan sorunlar olur!
Samsun'da sağlık sisteminde yaşanan bu karmaşa ve kargaşa yakın zamanda dagündeme gelmişti. Hatta Sağlık İl Müdürü Muhammet Oruç'un yetersiz kaldığı ve görevden alınması gerektiği, şehrin bazı yöneticileri tarafından üst makamlara iletilmişti. Ne olduysa olmuş o üst makamlardan birileri, il müdürünü koruma altına alarak koltuğunda kalmasını sağlamıştı. Kim görevden alınır, kim alır, kim korur onu bilemem! Ama Samsun'da ciddi bir SAĞLIK SORUNU varken, birilerinin bu başarısızlık için bedel ödemesi ve bu sorunların ACİL koduyla giderilmesi gerektiği aşikar! Gerçi müdür bey hasta olduğunda ambulans helikopter ile Ankara'ya gidip tedavi olmuş, Samsun'daki sağlık sistemine ne kadar güvendiğini ortaya koymuştu. Neyse, konumuz bu değil!
Samsun'da sağlık sisteminin başarısızca yönetildiği apaçık ortada! Bunu anlamak için de üstün zekalı olmaya gerek yok. Hatta bu kadar sorun arasında, Samsun'a 'SAĞLIK KENTİ' demek, basit tabirle AKIL TUTULMASI olur! Devlet hastanelerinin bahçesinde 10 dakika duran, koridorlarında biraz dolanan herkes bu başarısız yönetimi gözleriyle görebilir. Abarttığımı düşünenler varsa, telefonla randevu almaya, ardından da muayene olmaya çalışsın. Ondan sonra abartıp abartmadığıma karar versin!
Tabi bu durumun bir kazananı var! O da özel hastaneler! Devletinden istediği/hak ettiği sağlık hizmetini alamayan insanlar, özel hastanelerin kucağına atılıyor! Bırakın muayene olmayı, soru sorduğunuzda bile faturaların havada uçuştuğu özel hastanelerde, hasta ve hasta yakınları en az bir aylık maaşlarını bırakıp öyle çıkıyorlar ki bu iyimser tablo! Sanki sihirli bir el varmış da, devlet hastanelerindeki yoğunluğu fırsat bilip, Samsunluları özel hastanelere mahkum ediyormuş gibi!
Uzun lafın kısası;
Samsun'da sağlık sistemi çok kötü yönetiliyor!
Ve Samsunlular bunu hiç hak etmiyor...